Webrazzi’de yayınlanan yazımın orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Twitter’da Bir İstanbul Depremi Tatbikatı – “Büyük Parti var, klüp sarhoş insanlarla dolu!”

Bundan sonra bendeniz de yazılarımla siz Webrazzi okuyucularına hitap edeceğim. Yazılarımız ağırlıklı olarak Enterprise 2.0 ( “Kurum 2.0” ) ve Enterprise 2.0’ı oluşturan akım, kavram ve uygulamaların kurumsal dünyadaki başarılı kullanım örnekleri ile ilgili olacak. Tabii ilginizi çekeceğini düşündüğümüz çarpıcı başarısızlık örneklerini de ele alabileceğiz. Hedefimiz ise sürekli gelişmekte olan Enterprise 2.0’ın kurumsal anlamdaki kullanım potansiyelini incelemek ve kurumlarımızın bu konudaki yaratıcılıklarını ve algılarını geliştirebilmek.

İlk yazımızda sürekli gündemde olan ve önemli bir olgu ile ilgili İstanbul’da yapılan son derece ilginç bir tatbikatı inceleyeceğiz.

19 Nisan 2010 tarihinde uluslarası olarak adlandırabileceğimiz bir katılımcı grubunun katılımıyla bir “İstanbul Deprem Tatbikatı” yapıldı. Katılımcılar arasında İstanbul’da yaşayan bir gazeteci olan Claire Berlinski (@ClaireBerlinski ), Deprem Duvar Sistemini üreten Lirefa firmasının temsilcileri, İstanbullu onlarca diğer gönüllü ve bendeniz de vardı.

Bu konuyu ele almamızın nedeni tatbikatın “Twitter” üzerinde yapılmış olması ve “Twitter”’ın kurumsal kullanımına son derece çarpıcı bir örnek olmasından ileri geliyor.

19 Nisan 2010 – Parti Başlıyor! Işıklara ve Sarhoş Misafirlere Dikkat!

Planlanan senaryoya göre 19 Nisan 2010 saat 10:00’da İstanbul’da 7.0 veya üzerinde bir deprem olduğu varsayıldı. Bu saatten itibaren tatbikata katılan gönüllüler Twitter üzerinden sanal mesajlar göndermeye başladılar. Burada amaç, sanal deprem sonrasında yapılan gözlemlerin Twitter üzerinden mesajlar yolu ile duyurulması ve bu mesajların incelenerek canlı olarak oluşan hasarın tespiti ve bu hasar ile ilgili hızla önlem alınması, kurtarma ekiplerinin sevkedilmesi veya yardım malzemenin gönderilebilmesi idi.

Twitter tüm dünyaya açık bir sistem olduğu için yanlış anlamamalara ve olası bir paniğe yol açmamak için gönderilen mesajların tümünde şifreli bir anlatım dili kullanıldı.

Kullanılan Şifreler :

a. Tüm tweetlerda #BuBirTatbikattir hashtagi kullanılacak.

b. DEPREM yerine PARTİ kelimesi girilecek (EARTHQUAKE = PARTY)

c. YANGIN için ISIK kelimesi ( FIRE= LIGHT)

d. YARALI yerine MİSAFİR (GUESTS for INJURED )

e. YIKILMIS BİNA yerine KLUP (CLUB for COLLAPSED BUILDINGS)

Tatbikat öncesinde yayınlanan kurallar ile ilgili detaylı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Tatbikat süresince katılımcılar tarafından bir çok Tweet gönderildi. Bazı katılımcılar oturdukları ev veya ofislerinden Internete bağlanarak diğer bir çok kişi ise dışarıda cep telefonlarını kullanarak mesajar gönderdiler. Önemli duyurular RT ( Retweet ) yapıldı. Bazı kullanıcılar “Lokasyon Bazlı Uygulama”ların en popülerü olan 4Square ( www.4sq.com ) üzerinden de mesaj göndererek gönderiklerin mesajların tam GPS koordinatlarını da iletmiş oldular. Bendeniz de tatbikata katılarak bazı tweetler gönderdim. Katılımcılar, yıkılan binalar ile ilgili gözlemlerini, sanal hafif ve ağır yaralılar ile ilgili bilgileri ve deprem sonrası yangın çıkan yerleri sanal olarak twitter’da bildirdiler.

Gönderilen mesajlara bazı örnekler :

#BuBirTatbikattir Maslak’tan Levent’e dogru geliyorum. VTY Centre plaza CLUB olmus. Yuzlerce GUEST disarida sarki soyluyor 10:32 AM Apr 19th via UberTwitter

RT @blueroza: RT @ClaireBerlinski: #BuBirTatbikattir Really severe partygoing at Ataturk Airport, no flights. Heard Sabiha is still okay. 10:41 AM Apr 19th via UberTwitter

#BuBirTatbikattir Maslak Tharaton hotel in etrafindaki tum plazalar CLUB olmus. Bir CLUB LIGHT icinde. (@ Cafe Nero) http://4sq.com/94PZpz 10:37 AM Apr 19th via foursquare from here

@KajuJuju E5 impassable, totally partied out, no way anyone can pick up guests that way. #BuBirTatbikattir 11:31 AM Apr 19th via web

#BuBirTatbikattir mecidiyekoy metro station turned party. cant see people but hear their screams. need emergency rescue. 11:06 AM Apr 19th via web

Tatbikat Sonuçları Nasıl İzlendi?

Tatbikat devam ederken bazı gönüllüler tarafından tüm “Tweet” ler Twitter Arama özelliği ile canlı olarak takip edilerek kar amacı gütmeyen USHAHIDI organizasyonunun ( http://twitter.com/ushahidi / http://www.ushahidi.com/kriz haritalama platformu na girildi. Bu platform yakın zamandaki Haiti depreminde ve daha önceki çeşitli kriz vakalarında da kullanılmıştı. USHAHID    I’nin bu proje için kullanılan http://www.depremak.org adresinden tatbikat sonuçlarını siz de inceleyebilirsiniz.

Uygulamaya girilen tweet’lerin en ilgi çekici olanlarına da buradan ulaşabilirsiniz :

Bu Tatbikatta neden Twitter Kullanıldı ve Twitter’ın Kurumsal Uygulamalarda Sağlayacağı Katma Değerler

Beklenen İstanbul depremi, ilgililerin ilgisizliği ve bugune kadar alınmayan önlemler ile ilgili yazılacak bir çok konu olmasına rağmen bu konuyu konunun uzmanlarına bırakarak bu tatbikatın gerek bir sosyal medya kullanıcısı ve gerekse bir danışman olarak Webrazzi ekibine neler düşündürdüğünü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu tatbikatta neden Twitter’ın kullanıldığını incelediğimizde Twitter’ın neden bu kadar kuvvetli ve popüler bir platform haline geldiğini anlayabilir ve benzer teknoloji ve kullanım senaryolarını kurumlarımıza da uyarlayabiliriz.

1. Twitter’da mesaj göndermek çok kolay.

Cep telefonunuzdan veya bilgisayarınızda Twitter’ı kullanabilmek ve Tweet gönderebilmek için yüzlerce “Twitter İstemci” uygulamasından birisini yüklemeniz yeterli. Eğer herhangi bir uygulama yüklenmek istenmiyor ise de bilgisayarın veya cep telefonunun standart Internet tarayıcısı kullanılarak rahatlıkla mesaj gönderilebiliyor.

Kurumlarda gittikçe artan “Akıllı Telefon” kullanımı ile birlikte kurumsal uygulamalarda da Twitter’ın kullanılacağı senaryolar yalnızca hayal gücü ile sınırlı diyebiliriz.

2. Twitter Mesajları 140 Karakter ile Sınırlı. Bu ise “Etkinlik” demek.

Twitter’da gönderilen mesajlar 140 harf ile sınırlı. Bu sınır her ne kadar bazıları tarafından bir zayıflık olarak görülebilecek olsa da aslında Twitter’ı son derece etkin bir platform haline getiren bir özellik. 140 harf sınırından dolayı kullanıcılar mesajlarını kısaltmak ve etkin hale getirmek zorundalar. Bu sayede de Twitter mesajları herkes tarafından, son derece basit bir şekilde ve istenilen yerden gönderilebiliyor.

3. Twitter’da gönderilen mesajlara gerçek zamanlı olarak ulaşılabiliyor.

Twitter’ın “Arama ( Search )” özelliği sayesinde “Gerçek Zamanlı” olarak gönderilen mesajlara ulaşılabiliyor. Bu sayede bir kurum kendi markası ile ilgili atılan mesajlara, şikayetlere veya bilgilendirmelere çok hızlı bir şekilde ulaşarak tepki verebilme yeteneğine sahip oluyor. Bu özellik kurumsal uygulamalarda da faydalı bir şekilde kullanılabilir.

4. “Hashtag”ler kullanılarak gönderilen mesajlar klasifiye edilebiliyor.

Bu simülasyon süresince gönderilen mesajların ön ekinde “BUBIRTATBIKATTIR “Hashtag”inin gönderildiğinden bahsetmiştik. “Hashtag” kavramı Twitter’ı bu kadar güçlü yapan nedenlerden birisi. Kurumsal uygulamalarda da kurumlar kendilerince bir “HashTag” standartı getirerek kurgulayacakları bir kategorizasyon doğrultusunda atılan mesajlardan kurumsal uygulamalar geliştirebilirler.

5. Twitter “Lokasyon” bilgisinin gönderilmesini destekliyor.

Twitter’ı son derece kuvvetli bir platform yapan özelliklerden bir tanesi de “Lokasyon” desteği. Twitter istemcisi olarak kullanılan cihazın GPS özelliği var ise lokasyon desteği de otomatik olarak destekleniyor. Bugün hemen hemen her türlü cihazdan Internet’e bağlanılabiliyor ve çok çeşitli Twitter istemcileri yardımıyla mesajlar gönderilebiliyor olduğu için bu kuvvetli özellik de kurumlar tarafından çok çeşitli alanlarda kullanılabilir.

Özetle

Özetle, Twitter gibi Web 2.0 ve Enterprise 2.0 dünyasında önemli bir ağırlığa ulaşmış olan olan uygulamaların kurumsal alanlardaki kullanım potansiyelinin kurumlarımızca değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Ek olarak vurgulamadan geçemeyeceğimiz bir konu da Geleceğin “Akıllı Mobil Telefonlarda” olduğu ve kurumların bu akımı takip ederek verimliliklerini nasıl arttırabileceklerini sürekli olarak değerlendirmeleri gerektiği.

Sizler de bu konu ile ilgili düşünce ve değerlendirmelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

Posted by: Haluk Çavuşoğlu | 27 April 2010

Web 2.0 : Kavramları, Akımları ve Felsefesiyle – 1/3

Bir önceki yazımızda Web 2.0 ve Enterprise 2.0 kavramlarının tanımını yapmıştık. 3 bölümlük yazımızın ilkinde ise Web 2.0’ı biraz daha derinlemesine inceleyeceğiz. Web 2.0’ı oluşturan akımları ve kavramları teker teker ele alacağız ve “Web 2.0 felsefesini” yakından tanıyacağız. Yazılarımız her ne kadar Türkçe olmasına rağmen bazı kavramların popüler İngilizce karşılıklarından da bahsedeceğiz.

“Web toplulukları”nın etkileşimli dünyası olarak adlandırabileceğimiz Web 2.0’ı oluşturan belli başlı kavramları ve akımları şu şekilde listeyebiliriz :

  • Topluluklar ( Communities )
  • Bağlantılar ( Connections )
  • İletişim ve Paylaşım ( Communication & Sharing )
  • İşbirliği ( Collaboration )
  • Her yerden/Her yerde erişim ( Ubiquity )
  • Kendini Serbestçe İfade Edebilme (  Expressing Oneself )
  • Güven ( Trust )
  • Özgünlük ( Authenticity )

Şimdi bu kavramları teker teker ele alabiliriz.

Topluluklar ( Communities )

Web 1.0 dünyası statik ve tek taraflı bir yapı idi. Bu dünya bilginin tek taraflı olarak paylaşımına dayalı idi. Buna örnek olarak klasik web sitelerini gösterebiliriz. Klasik web sitelerinde tek taraflı bir bilgilendirme söz konusudur. Web sitesinin sahibi olan kişi veya kurumun kendisi veya kurumu ile ilgili bilgileri belli bir kurgu ve tasarım içerisinde Internet’te yayınlaması birincil hedeftir.

Web 2.0’da ise bu tek yönlü paylaşım “Topluluklara Dayalı” bir paylaşım modeline dönüşmüş durumdadır. Artık tek yönlü bir iletişim söz konusu olmayıp topluluklar içerisinde yer alan kişiler ve bu kişilerin üye oldukları siteler aracılığıyla kendileri ile ilgili bilgileri yayınlaması ve biribirleri ile haberleşmesi söz konusudur. Bu topluluklar ilk kurulduklarında az sayıda üyeye sahipken kullanıcıların yaptıkları paylaşım ve etkileşim sayesinde  üye sayıları da müthiş bir hızla artmış durumdadır.  Bu toplulukların en popüler örnekleri olarak LinkedIn, Facebook, Myspace, Orkut gibi siteleri sayabiliriz.

Aşağıdaki grafikte belli başlı Web 2.0 topluluklarını görebilirsiniz.

Web 2.0 Toplulukları

Bağlantılar ( Connections )

Web 2.0’ı sembolize eden çok önemli diğer bir kavram ise “Bağlantı” kavramı. “Toplululuklar” kavramını anlatırken bu toplulukları oluşturanların kişilerin kendilerinin olduğundan bahsetmiştik. Bu kişilerin topluluklara üye olmalarının mutlaka bir sebebi olmalı öyle değil mi? İşte bu sebepler bizi “Bağlantılar” kavramına getiriyor.

Kişiler Web 2.0 topluluklarına üye oluyorlar çünkü kendi ilgi alanları doğrultusundaki diğer kişilerle etkileşime geçmek istiyorlar.

Bağlantı kavramının ilk örneklerini ilk nesil “Arkadaşlık” sitelerinde görebiliyoruz. Bu sitelerin ilk örneklerinde kişiler gerçek isimlerini gizleyerek kendileri ile ilgili bir profil oluşturuyorlar, hobilerini, ilgi alanlarını, fiziksel özelliklerini ve karşı cinsten beklentilerini tanımlıyor ve bu şekilde özel/iş arkadaşlıkları kurmayı amaçlıyorlardı.  Bu sitelerde gerçek kimlikler gizlendiği için kurulan ilişkiler gizli ve yüzeysel kalıyor ve bağlantılar yeterince artmıyordu. Doğal olarak bağlantıların sınırlı sayıda kalması ile birlikte de kullanıcıların sitelerden aldıkları fayda yeterli olmadığı için bu sitelerin gelişmesi son derece sınırlı olarak kalıyordu.

Yeni nesil Web 2.0 sitelerinde ise artık kişiler gerçek kimlikleriyle yer alıyorlar ve ilgi alanları ve üye oldukları sitelerin hedefleri doğrultusunda iş veya özel hayatları ile bilgileri diğer üyeler ile paylaşıyorlar.Bu sayede site içerisinde bir çok kişi ile geçici veya kalıcı bağlantıya geçiyorlar. Kişiler bu bağlantılar yardımı ile hedeflerine ulaşabildikleri sürece de üye oldukları siteyi kullanmaya ve bağlantılarını genişlemeye çalışıyorlar. Doğal olarak sitenin üye sayısı arttıkça da toplamda üyelerine sağladığı faydalar da artıyor.

“Bağlantılar” ile ilgili en başarılı sitelere örnek olarak iş dünyasına odaklı olarak LinkedIn; özel hayata odaklı olarak ise Facebook‘u gösterebiliriz. Her iki site de odaklandıkları alanda devrimsel özellikleri ile müthiş başarılı oldular ve şu anda alanlarında lider durumdalar. Twitter‘ın da bu alandaki yeni ve farklı bir oyuncu olarak ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Twitter “belli bir alana odaklanmama” stratejisiyle ve şu ana kadarki gelişimiyle başlı başına bir yazı konusu.

Bu yazı dizisinin ikinci yazısında “İletişim / Paylaşım” ve “İşbirliği” kavramlarını inceleyeceğiz.

Web 2.0 kavramını açarken, “İşbirliği/Birlikte Çalışma” araçlarını yakında inceleyeceğiz.

Her ne kadar bu kavramı ve Web 2.0 ve Enterprise 2.0 açısından önemini henüz tanımlamamış olsak da önemli bulduğum bir raporu sizlerle paylaşmak istedim. Bu rapor Frost & Sullivan‘dan :

“Meetings Around the World II: Charting the Course of Advanced Collaboration”

Aşağıdaki bağlantıda ise bu rapor ile ilgili detaylı ve tatmin edici bir yazı var ( Teşekkürler Yüce Zerey ):

Enterprise 2.0 and improved business performance

Gerek raporu gerekse yazıyı incelemenizi öneririm. Raporda ileri düzey “Etkileşim/İşbirliği/Birlikte Çalışma” yazılımlarının kurumlara yüksek faydalar sağladığı ve kurumların bu yatırımlardan geri dönüş aldıkları anlatılıyor.

Posted by: Haluk Çavuşoğlu | 14 April 2010

Web 2.0 ve Enterprise 2.0 Kavramlarının Tanımı

Bugünkü yazımızda “Web 2.0” ve “Enterprise 2.0” kavramlarını ele alacağız.

Web 2.0 Nedir?

“Web 2.0”, Internet’in 2000’li yılların ortalarında başlayan ve hızla gelişen bazı trendler sonrasındaki “yeni halini” sembolize etmektedir. ( Web 2.0 tanımları için bakınız : Wikipedia TR veya Wikipedia EN )

Bu yeni nesil Internet, Wikipedia, Facebook, Twitter, Delicious ve benzeri birçok yeni nesil Internet siteleri ve “web toplulukları”nı kullanan kullanıcıların yaratmakta oldukları içeriği ve bu toplulukların etkileşimli dünyasını sembolize etmektedir. Sadece bir kaç sene içerisinde Web 2.0 toplulukları inanılmaz bir hızla büyüyerek innovasyon, etkileşim, bilgi üretimi ve birleşik zekanın ne oranda gelişebileceğini dünyaya göstermiştir.

Enterprise 2.0 Nedir?

Bireylerin Web 2.0 kullanımları arttıkça, kurumlar gittikça artan bir şekilde müşterilerinin, iş ortaklarının ve çalışanların bu Web 2.0 topluluklarına üye olduklarını farketmiş ve kaçınılmaz olarak Web 2.0 toplulukları kurumların da ilgili alanına zorunlu olarak girmeye başlamıştır. Kurumlar bu topluluklara dahil olan müşterilerini, iş ortaklarını, çalışanlarını takip edebilmek ve anlayabilmek için Web 2.0 kavramlarına ve çözümlerine ilgi göstermeye başlamışlardır. Web 2.0’ı oluşturan sistemler, araçlar ve çözümlerin kurumlara dönük uzantısı “Enterprise 2.0” olarak adlandırılmaktadır.

Bir sonraki yazımızda Web 2.0’ı oluşturan temel kavramları ve felsefeyi ele alacağız.

Posted by: Haluk Çavuşoğlu | 04 April 2010

Merhaba!

Merhaba!

Bu, Haluk Çavuşoğlu olarak ilk bloğum.

Bloğumda yazılım, teknoloji, satış gibi konulardaki tecrübelerimi, düşüncelerimi ve ilginç bulduğum gelişmeleri sizlerle paylaşacağım. Umarım yazılarımı beğenirsiniz.

İyi okumalar!

Categories